Zorbalık, bir kişinin veya kişilerin başka bir kişiyi ya da kişileri kasıtlı, tekrarlı ve en azından bir süre devam eden olumsuz davranışlara maruz bırakmasıdır. Diğer bir deyişle zorbalık, savunmasız birinin veya grubun kendinden psikolojik veya fiziksel olarak daha güçlü biri veya grup tarafından olumsuz davranışlara maruz kalma durumudur (Olweus; 1994). Zorbalık saldırganlığın bir türü olarak kabul edilmektedir ancak bir davranışın zorbalık olarak adlandırılabilmesi için kasıtlı zarar verme amacı taşıması, saldırganlık davranışı sergileyenin maruz kalandan fiziksel veya psikolojik olarak daha güçlü olması, sadece zorbanın başkalarının canını acıtma ve onlar üzerinde hâkimiyet kurma isteğinden kaynaklanması ve süreklilik özelliği taşıması gerekmektedir. (Yaman, Eroğlu, Peker; 2011).
Günümüzde internetin bir kitle iletişim aracı olarak kullanılması, sanal bir sosyal platform olması, bu ortamda zorbalık davranışlarını da beraberinde getirmiştir (Arıcak, 2011) ve zorbalık davranışlarının sanal ortama taşınmasına neden olmuştur. Günlük hayatta bireylerin birbirine uyguladıkları zorbalık davranışlarının, sanal ortamlarda yapılması olarak adlandırılan siber zorbalık, internet ya da diğer dijital teknolojileri kullanarak kasıtlı ve tekrarlanan bir şekilde diğer bir kişiye zarar vermek olarak adlandırılmaktadır (Belsey; 2007). Buna paralel olarak siber zorbalığı, geleneksel zorbalık kavramsallaştırması bağlamında “bir ya da birden fazla kişinin elektronik iletişim araçlarını kullanmak suretiyle, belirli bir zaman süresi içerisinde ve sürekli olarak, kendisini savunma gücüne sahip olamayan birisine yönelik gerçekleştirdikleri kasıtlı saldırgan davranış” olarak tanımlamak mümkündür (Smith ve diğ., 2008). Siber Zorbalık, bilgi iletişim teknolojileri aracılığıyla bireylerin birbirlerine düşmanlık, korkutma, tehdit, sindirme, taciz amaçlı yazılı ve görsel iletileri kasıtlı ve düzenli bir şekilde göndermelerine işaret etmektedir. Dijital ortamın giderek çeşitlenen iletişim olanakları hiç şüphesiz ki siber zorbalığın uygulandığı ya da yaşandığı alanları da genişletmektedir. Bu bağlamda siber zorbalık, kameralı cep telefonları aracılığı ile kurbanların görüntülerini çekmek, çoğunlukla rızası ve haberi olmadan sosyal medya aracılığıyla paylaşmak, elektronik posta ya da cep telefonu mesajları ile aşağılayıcı, alay edici, tehditkâr, cinsel taciz veya şiddet içeren mesajlar göndermek ve yine kurbana ilişkin karalayıcı, aşağılayıcı web sayfaları hazırlamak gibi birçok davranışı kapsamaktadır (Baştürk Akça, Sayımer, Balaban Salı, Başak; 2014).
Günümüzün benzeri görülmemiş erişilebilirlik seviyesi sunduğu tüm avantajların yanında belli tehlikeleri de beraberinde getirmektedir. Bir anlık iletişim ve erişim dünyasında yaşamaktayız - İnternet üzerinde haberler (özellikle de kötü haberler) aşırı derecede hızlı yayılmakta ve sıklıkla da kontrol etmek için bir şey yapabilmenizden çok önce daha uzak ve daha geniş alanlara yayılmaktadır. Çocuklar ve gençler için bu anlık ve her yere yayılan kolay ulaşılabilirlik ciddi sorunlara yol açabilir. Çocuklar, diğer çocukları tam bir çaresizlik durumuna götürebilecek dedikodu ve tehditleri kışkırtmakta yeteneklidirler.
Hepimiz siber zorbalığın kurbanı olmuş çocuklar hakkında haberleri izlemişizdir ve sıklıkla da bu durum çocukların kendi canlarına kıymalarına kadar gitmiştir. Ve sadece az sayıda ülkede tek tük olaylar olmaktan ziyade, siber zorbalık dünya çapında giderek artan olaylarla gerçek bir salgın haline gelmiş gibi görünüyor. Gerçekte, bazı çalışmalar ortaya çıkarmıştır ki, tüm gençlerin yüzde kırkından fazlası bir çeşit siber zorbalık yaşamış ve her dört gençten biri bunun bir kereden fazla başlarına geldiğini bildirmiştir.
Siber Zorbalık birçok yolla yapılabilir.
Eğer Siber Zorbalığa maruz kaldıysanız çıkış yollarınız var:
1. Birilerinden yardım isteyin, kendinize saklamayın.
2. Sakin olun ve kışkırtmalara gelmeyin.
3. Tüm kanıtları toplayın; fotoğraf ve ekran görüntülerini saklayın.
4. Zorbalarla durmaları için konuşun.
5. Eğer hala durmazlarsa polise haber verin.
6. Kişisel bilgilerinizi asla internet ortamında paylaşmayın.
7. Fotoğraflarınızı internet ortamında paylaşmayın. Fotoğraf göndermeden önce iki kez düşünün. Diğer tüm bireyleri ve arkadaşlarınızı da fotoğraf ve videolarını internet ortamında paylaşmamaları için uyarın.
8. Düzenli olarak sosyal paylaşım sitelerinizin şiflerini değiştirin.
9. Arkadaş listenizi sık sık yenileyin.
10.Bilgisayar ve internet güvenlik ayarlarını sık sık güncelleyin.
Unutma!
Kişisel Güvenlik
Kaynakça
Olweus, D. (1993). Bullying at school: what we know and what we can do. Cambridge: Blackwell Publishing.
Yaman, E., Eroğlu, Y. ve Peker, A. (2011). Başaçıkma Stratejileriyle: Okul Zorbalığı ve Siber Zorbalık (1. Baskı). İstanbul: Kaknüs Yayınları.
Belsey, B. (2007). Cyberbullying: A real and growing threat. ATA Magazine, 88(1), 14-21.
Smith, P. K., Mahdavi, J., Carvalho, M., Fisher, S., Russell, S., ve Tippett, N. (2008). Cyberbullying: its nature and impact in secondary school pupils. Journal of Child Psychology and Psychiatry, 49(4), 376-385.
Arıcak, O. T. (2011). Siber Zorbalık: Gençlerimizi Bekleyen Yeni Bir Tehlike. Kariyer penceresi, 2 (6), 10 –12.
www.deletecyberbullying.eu
Uğur ÇAPULCUOĞLU
Uzman Psikolojik Danışman